Cuma, Aralık 25

Bir Zamanlar...














    
Ne günlerdi be!!!
   Oturanlar (Soldan-sağa): Levo
    Ayaktakiler (Soldan-sağa): Salih,Emre,Ferdi,Erhan,Yavuz

Can I Change the World?

Çarşamba, Aralık 23

Nemo&Aslan


Cuma, Aralık 18

The Godfather Part-I















Bazen kullanılan kamera, yapılan ayarlar, yada fotoğrafçı
önemsiz kalır pozu verenin yanında... Sadece o anı yakalarsın...

Perşembe, Aralık 17

Love Actually...



                                                           NemoVucky

Salı, Aralık 15

U2 - One


Pazar, Aralık 13

Bir kahvenin 60 tl cezası varmış

Yoğun bir günü geride bırakmış, Nemo' nun haftalık olağan 'ceza' sından kurtulmuş, Cuma akşamı saati 10:45 yapmanın zafer sarhoşluğu içerisindeyiz. Ne de olsa artık bir günlük tatilimize 48 saat kalmış. Ağzımdan bir anlık hadi 'Nemocum sana dışarıda bir kahve ısmarlıyım' çıkıveriyor. Bütün gün canla başla savaşmış, yorgun düşmüş Nemo için bu teklif ilaç gibi geliyor, birazda laflarız diyerek tutuyoruz Starbucks' ın yolunu... O saatte sakin bir Starbucks ne mümkün 7. cadde tıklım tıklım! iniyoruz 3. caddeye. Orada da park yeri sorunsalı karşımızda. Mocaco diye kasıntı bir mekanın önüne arabayı bırakıp yürüyoruz Starbucks' a. Saat 11:05...

Biraz sohbet, biraz kahvenin ardından Nemo' nun gözlerinden yorgunluk okunacak hale geliyor ve kahveleri alıp evin yolunu tutuyoruz. Saat 11:20 arabanın önündeyiz. Nereden ne zaman geleceği belli olmayan trafik polisi 60 tl lik bir kağıt parçasını yapıştırmış cama. Vucky asabiyet kontrolünde, olgunlukla karşılıyor, alıyor camdan 'ceza' yı biniyor arabaya. Tam o sırada gözüme bize bakıp bir şeyler mırıldanan Mocaco' nun otoparkçısı ( sosyetede 'vale' olarak bilinir) çarpıyor gözüme. Açıp camı (çok sakin bir şekilde) ne oldu abi diye  soruyorum... Cevap: 'bende iki saattir bu arabanın sahibini arıyorum, polisler ceza yazacak' diyor, bende 'ama biz 20 dk dır buradayız' diyorum, sakince uzaklaşıyorum... Her zaman derlerdi de ben karşı çıkardım Starbucks' da kahve pahalı diye. Çok haklılarmış Mocaco da küçük bir kahve fincanı 8 tl gayet makul bir fiyat, Starbucks kocaman bir bardak kahve sunuyor size ama biraz pahalı 60+4 tl,  8 katı!!! Ben bu güne kadar nasıl fark etmemişim bunu? Sonra her geçişte bakıyorum Mocaco' nun önü arabayla dolu, başında da vale sırıtıyor... Esnaf polis el ele ne güzel bir dayanışma değilmi?

Kısa blog tarihimizin en uzun yazısı oldu galiba ama bu aralar kahve maceralarım bitmiyor. Pazar sabahı, aylık gelirim 5000 tl olduğu için kahvaltıya Starbucks' a gidiyorum Nemo' yu dershaneye bıraktıktan sonra. 7. cadde tercih bu kez. Saat 09:00, sokağın köşesinde ki kestaneci henüz açmamış, biraz arkasında bir park yeri görüyorum hemen yanaşıyorum. Starbucks' ta bir hayal kırıklığı yaşıyorum, anlaşmazlık sonucu yiyecek ürünleri gelmemiş o sabah. Çalışan çocukla kısa bir sohbet sonrası dünya üzerinde Starbucks' ın bir tek sahibi olduğunu ve bayilik sistemi olmadığı bilgisini veriyor bana. sahibide Dubai' li bir müslüman. Herneyse kahve alıp oturuyorum. Sakinim...

Bir kaç dakika sonra kestaneci çıkıp geliyor, inanılmaz bir rahatlık, oradan bir bardak alıp kahve dolduruyor kendine, çocuğa soruyor: 'Şu gri araba ne zamandan beri burada?' Eleman bilmiyorum diyor. Ben atılıyorum oradan çook sakin ama, 'araba benim, gidicem birazdan'. 'Seninse sorun yok eğer sahibini bulamasam çekiciyi arıyacaktım, aylık 2000 tl veriyorum ben bu kaldırıma' diyor, diyebildiğim tek kelime 'tamam' oluyor. Yasa dışı bir olay bu kadar rahat söylenebilir. İçimden geçiyor 'kime veriyosun ulan 2000 tl yi' demek ama bana ne?

Emperyalizim midir ülkemizin başındaki tehlike acaba? Ülkenin her kaldırım taşı satılmışken, birilerinin cebi her geçen gün daha da şişerken ne yapmalıyız? Vale ve kestaneciyi için 'ekmek parası' deyip geçmek istemiyorum. Çünkü onlar ekmek yerken ben pasta yemiyorum. Tehlikeyi dışarıdan çok içeride görmüşümdür hep. Önce içerideki 'yiyici' lere bir çözüm bulmalı, bizleri yiyip bitirmeden birileri...

Cuma, Aralık 11

Perşembe, Aralık 10

Çarşamba, Aralık 9

Cunda (Alibey)
















Dikili Bay from Cunda

Originally uploaded by Vucky

Çarşamba, Aralık 2

Kader Ağlarını Örerken...


Bazen olaylar siz farkında değilken gelişir, temelleri atılır. Siz o anda başka duygular içindesinizdir. Kim bilebilirdi ki?















NYG Almanya yolcusu, biraz ayrı kalıcaz ama O'nun için iyi olucak. Şimdiden iyi yolculuklar dostum! Oralar nereler bilmiyorum ama kendine dikkat et. Bu fotoda benden sana hediye olsun  Marienplatz/ Münich. Fırsatın olursa git, gör güzel yer. İnsanın vaazı dinleyesi geliyo...



Pazar, Kasım 22

Küçük bir Kapadokya Gezisi

Daha sık görüşücez demiştik ya, arayı soğutmak istemedim. Arazi dönüşü küçük bir Kapadokya gezisi için fırsat çıktı önümüze:) Bizde değerlendirdik. Hoş bir gezi oldu. Geceyi eski bir han olan sevimli bir pansiyonda geçirdik. Sabah çok nefis bir kahvaltı sundular bize... Çok iyi insanları tanıdık. Tabi Ürgüp, Göreme ve Avanos' u elden geldiğince fotoğraf karalerine sığdırmaya çalıştık. Fotoğrafların devamı burada...

Her ne kadar poz vermeyi sevmesede ben ara sıra yakaladım Nemo' yu...













Nemo' nun sanatsal bir çalışması...



















Taş Tekerlekler













Hayat akıp geçti ama yazamadık...

Blog akışı durdu...! Ama hayat tüm hızıyla devam etti bizim için. Belkide ömrümüzün en sıkıcı, en yorucu ve en yıpratıcı günleri geride kalmıştır! Kim bilir? Şimdi bizim için yeniden toparlanma, hayata yeni heyecanlar katma ve merdivenleri hızla çıkma zamanı...

Özlemle geçen altı ay bize yeni duygular, yeni üzüntüler :( yeni heyecanlar kattı. Tabi bu arada evliliğimizin birinci yılını doldurduk tabi arada dağlar denizler varken (Vucky, the fool !!!). Yeni yılımız henüz dolmamışken hayatımızda güzel bir değişiklik oldu. Nemo yeni bir çalışma ortamı yarattı kendine. Var gücüyle çalışıyor. O' nun kararlılığı, çalışkanlığı ve işine olan bağlılığı benide fişekliyor her gün. Neredeyse onu bu işten soğutacaklardı !!! Düşünsenize dünya üzerinde matematiği bir peri masalı güzelliğinde anlatan kaç kişi var? Şimdiki çocuklar şanslı lafını bir gün bir yerde kullanacağım hiç aklıma gelmezdi...

Bende ise durum pek değişmedi. Başladığımın farkına varamadan dağlara gittiğim doktora eğitimine tam gaz devam... Nemo' nun yoğun çalışma temposu bana büyük bir çalışma zamanı veriyor. Kafayı toparlayıp yeni bir şeyler yapma zamanı...

Yeni postlara gelince; Nemo' nun fikri olarak artık blogda çektiğimiz fotolara ve izlediğimiz filmlere daha çok ağırlık vereceğiz. Bu ara benim postlarımı daha çok görebilirsiniz ama eve bir internet edinir edinmez Nemo'da burada olacak...

Daha sık görüşmek dileğiyle...

Vucky

Çarşamba, Ocak 14

The Cosby Show

80' li yılların başında sihayi bir dizi nasıl bu kadar tutabilir?
Hastasıyız ailecek...
HAfta içi hergün, Comedymax, 19:30